Yeni Türk Ticaret Kanununa Genel Bakış

yeni-turk-ticaret-kanununa-genel-bakis.jpg

Özellikle İş ve Ekonomi Dünyasına radikal değişiklikler getirerek ticari yaşamı önemli ölçüde değiştirecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu aşağıda genel hatları ile ifade edilen değişiklikleri getirmektedir.

1.ŞİRKETLER HUKUKUNA İLİŞKİN ORTAK KURUMLAR

A.Kurumsal Yönetim

Yeni TTK’ya hakim olan düşünce; kurumsal yönetimin halen borsa şirketleri için öngörülen kurallar bütünü olmasına rağmen, esasında tüm işletmelere uygulanması gereken bir yatırımcıya güven verme, sürdürülebilir gelişme kodeksi olduğudur. Bu sebeple Yeni TTK, tüm sermaye şirketlerine uygulanan iç yönetime, iç ve bağımsız denetime ilişkin somut hükümler getirmiştir. Yeni TTK’nın amacı, son yıllarda dünyada yaygınlık kazanan ancak ülkelerin ekonomik, finansal, siyasal ve kültürel yapılarının farklılığı dolayısıyla çeşitlilik ve karmaşa gösteren bu açılımı, Türk hukukuna sade ve karmaşa yaratmayacak şekilde yansıtmaktır.

Tasarının kurumsal yönetim yaklaşımı; (1) derinlemesine şeffaflık, (2) adillik, (3) hesap verilebilirlik, ve (4) sorumluluk olmak üzere dört ana temel üzerine oturmaktadır.

B.Sermaye Şirketlerinin İnternet Sitesi, Bilgi Toplumu Hizmetleri ve Erişim Hakkı

Yeni TTK kapsamında, her sermaye şirketi bir internet sitesi açmaya, böyle bir site mevcutsa bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine özgülemeye mecbur tutmuştur.

Yeni TTK “bilgi toplumu”nu bilgiye ulaşabilen toplum olarak anlamaktadır. Bu yaklaşım, sermaye şirketleri bağlamında gerçekleşmektedir. İnternet sitesine; şirketler ilgili olup, paysahibini, küçük yatırımcıyı, alacaklıyı ve şirkette menfaati olan kişileri ilgilendiren tüm bilgiler, Genel Kurul (“GK”) toplantısı belgeleri ve çağrıları, yılsonu ara dönem finansal tabloları ile birleşme, bölünme bilançoları, denetleme raporları, denetleme raporları, değerleme raporları, rüçhan hakkı kullanma çağrıları, tasfiyeye ilişkin ilanları, iptal davası ilanları ve benzeri bilgiler konulur.

C.Tek Paysahipli Anonim Şirket (“AŞ”) ve Tek Ortaklı Limited Şirket (“LŞ”)

Yeni TTK uyarınca, tek paysahipli AŞ ve tek ortaklı LŞ hem kurulabilir hem de çok paysahipli/ortaklı olarak kurulan AŞ ve LŞ daha sonra tek pay sahibine veya ortağa düşerlerse, yasal bir şekilde yine faaliyetlerini sürdürebilirler. Şirket birden çok pay sahibiyle veya ortakla kurulmuş olup da daha sonra pay devri, çıkma ya da çıkarılma gibi işlemlerle pay sahibi veya ortak sayısı bire düşmüşse, şirket faaliyetine aynen devam edecek ve tüzel kişiliğini koruyacaktır. GK sıfatı ile verilen bütün kararların GK kararı olduğunun belirtilmesi ve kararların yazılı olması şartıyla, tek pay sahibi veya ortak, tek başına GK’nın tüm yetkilerini kullanabilecek, bütün kararları alabilecektir.
Söz konusu düzenleme ile, tek kişi işletmesinden sınırlı sorumlu bir şirket türüne, yani AŞ veya LŞ’ye geçmek isteyen işletme sahibinin, bu şirketi tek kişiyle kurması olanağı sağlanmış olacaktır.

D.Şirketler Topluluğu

Birden çok sermaye şirketinin, hakimiyet ilişkileri bağlamında, önceden belirlenmiş ve somut politikalara göre yönetilmesi amacıyla oluşturulan şirketler topluluğu Türk hukukunda ilk kez Yeni TTK ile düzenlenmektedir. İlgili hükümler ile, kontrol altında tutan hakim şirket ve kontrol altında bulunan bağlı şirket kavramları açık tanımlara kavuşmuş ve bunların hukuki konumları ve ilişkilerinin düzeni belirlenmiştir. Ayrıca, hakim ve bağlı şirket konumlarına sahip şirketlerin bunu kamuya açıklamaları öngörülerek modern şirketler hukukunu temellendiren şeffaflık ilkesinin gerekliliği yerine getirilmektedir. Hakim ve bağlı şirket ilişkilerinin bu her iki şirket yönetim kurulunca her yıl bir rapora bağlanması zorunluluğu öngörülerek, bu şirketlerin yönetimlerinin ilişkinin sonuçları hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olmaları sağlanmaktadır.

E.Şirketlerde Yapısal Değişiklikler

Yeni TTK, şirketlerde yapılacak yapısal değişiklikleri, yani (i) birleşme, (ii) bölünme ve (iii) tür değiştirmeyi 60 maddede düzenlemiştir. Bu hükümlerin çoğu, ortakların, ortaklık alacaklılarının, işçilerin korunması; bunların haklarının ve alacaklılarının güvence altına alınmasına ilişkindir. Koruyucu kurum, mekanizma ve dava haklarının bir kısmı tüm yapısal değişiklikler için ortak hükümlere bağlanmıştır; diğerleri ise paralel düzenlemeler olup, farklılıklar özel kurallara tabi tutulmaktadır.

F.IFRS/UFRS’lerin Özdeşi Türkiye Muhasebe Standartları, Ticari Defterlerin Yeni Düzeni ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu Yeni TTK’nın ticari defterlere ilişkin bölümü ile, sermaye şirketlerinin ve şirketler topluluğunun finansal tablolarına ve yönetim kurulunun yıllık raporuna dair hükümleri köklü değişiklikler içermektedir. Defter tutma yükümü, envanter, açılış bilançosu, finansal tablolar, bilanço ilkeleri, aktifleştirme yasağı, karşılıklar, dönem ayırıcı hesaplar, değerleme ile saklama ve ibraz hakkındaki hükümler tamamıyla yenidir.

G.Sermaye Şirketlerinde Denetleme

Yeni TTK, sermaye şirketlerinin, yani anonim, limited ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ve şirketler topluluğunun denetiminde, reformcu bir anlayış ve çağdaş bir açılımla, köklü bir sistem değişikliği önermektedir. Değişiklik, ulusal ve uluslararası piyasalarda güveni kuracak, yerleştirecek ve Türkiye’ye yeni bir görünüş kazandıracak çapta ve niteliktedir. Bu bağlamda, yeni denetim;(i) uzman, mesleki yönden yeterli, teknik donanımlı, hukuki anlamda özenli, sorumluluğunun bilincinde olan, (ii) bağımsız bir denetçi tarafından Uluslararası Denetim Standartlarına uygun, (iii) meslek etiğine bağlı olarak gerçekleştirilen, (iv) mesleğin gereği olan şüphecilikle yapılan, (v) şeffaf bir denetim olacaktır.

2.ANONİM ŞİRKET

A.Anonim Şirketin Kuruluşu

Yeni TTK kapsamında, artık işlemeyen bir mekanizma haline gelen tedrici kuruluş kaldırılmıştır. Halka açık kuruluşu gerçekleştiren basit, sade, uygulanabilir ve özgün bir sistem getirilmiştir. Halen mevcut dar istisnalı normatif sistem pekiştirilmiş, özerk kuruluşların AŞ’nin gerek kuruluşunda gerek sermaye artırımlarında, modern hukukun reddettiği müdahaleci yetkilerine son veren bir hüküm getirilmiştir. Ayrıca, kuruluşun esası olan kurucular beyannamesi ile, öz denetim hukukumuza getirilmiş, kuruluştan doğan sorumluluk da etkili ve likit yükümlerle düzenlenmiştir.

Kuruluş, bundan böyle işlem denetçisi tarafından denetlenecektir. AŞ’nin kuruluşunu, sermayenin artırılmasını, azaltılmasını, birleşme, bölünme, tür değiştirme, menkul kıymet çıkarılması gibi işlemleri denetleyen kişiye işlem denetçisi denecektir.

B.Kapalı AŞ, Halka Açık AŞ ve Borsa AŞ

Yürürlükteki Ticaret Kanunu (“TK”) daha çok kapalı AŞ’ye uygun hükümler öngörmüşken, Yeni TTK tek pay sahipli AŞ, halka açık AŞ ile pay senetleri borsada işlem gören ve uygulamayla öğretide Borsa AŞ diye anılan gerçek halka açık AŞ için de hükümler getirmiştir. Böylece, halen uygulamada rahatsızlık yaratan önemli bir farklılık ortadan kaldırılmış; TK ile SPK arasındaki düzen ve sistem değişiklikleri giderilmeye çalışılmıştır.

C.AŞ’de Sermaye ve Paylar

Yeni TTK, halka açık olsun veya olmasın bütün AŞ’ler için iki sermaye sistemini kabul etmiştir: Esas sermaye ve kayıtlı sermaye. Böylece hukukumuzdaki kapalı AŞ ile halka açık AŞ arasındaki önemli bir fark ortadan kalkmıştır. Kapalı AŞ’lerde kayıtlı sermaye sistemini kabul etme, sisteme girme ve sistemden çıkma T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın düzenlemelerine bırakılmıştır. Bakanlık, konunun dinamizminin gerektirdiği düzenlemeleri yapacaktır.

Paylar, nakit ve ayın karşılığı olabilirken, ayni sermaye karşılığı payların iki yıl devredilemeyeceğine ilişkin yasak Yeni TTK’ da yer almamaktadır. İtibari değersiz pay kabul edilmemiştir ve asgari itibari değer 1 yeni kuruştur.

Yeni TTK imtiyazlı payları tanımaktadır, ancak mevcut TK’dan farklı olarak imtiyaz kavramı tanımlanmıştır. Diğer yandan, oyda imtiyaz sınırlandırılmış ve oyda imtiyazlı payların sermaye artırımını bloke etmesi olanağı ortadan kaldırılmıştır. İmtiyazlı pay sahipleri genel kurulunun toplantıya çağrılması, çalışması, karar alması açık kurallara bağlanmış ve yetkileri daraltılmıştır. Böylece, imtiyazlı paylar düzeni bloke edici olmaktan çıkarılmış adil ve savunulabilir bir sisteme bağlanmıştır.

D.Bir Anonim Şirketin Kendi Hisse Senetlerini İktisap veya Rehin Olarak Kabul Etmesi

Yeni TTK, bir AŞ’nin kendi hisse senetlerini iktisap veya rehin olarak almayı kabul etmesi yasağını, Avrupa Topluluğu’nun “sermaye yönergesi” olarak adlandırılan, şirketler hukukuna ait İkinci Yönergesi’ne uygun olarak, bir hayli gevşetmiştir.

Yeni TTK, özellikle hisse senetleri borsada işlem gören şirketleri manipülasyonlara karşı korumuş, kapalı şirketleri ise gereksiz ve yararsız endişelerle kıskaç altına almaktan kaçınmıştır. Sistem, yasağın korunması ve buna bazı istisnalar getirilmiş olması şeklinde nitelendirilmemeli, aksine, yasağın olası tehlikeleri ve kötüye kullanmaları önlemek için sürdürülmekle beraber, yararlı iktisap olanaklarıyla yumuşatılması temelinde tanımlanmalıdır. Yasak ve olanaklar yavru şirketleri ana şirketlerin hisse senetlerini iktisap etmeleri durumunda da geçerlidir. Olanaklar, kanunda sayılanlarla sınırlıdır. Yorumla genişletilemez.

E.AŞ’nin Yönetim Kurulu (“YK”)

Yeni TTK ile, YK olanağı Türk hukukuna getirilmiştir. YK üyesinin görevine başlayabilmek için pay sahibi olması şartı kaldırılmış ve tüzel kişinin de YK üyesi olabilmesi olanağı sağlanmıştır. Profesyonel YK açılımı gerçekleştirilerek, pay sahibi gruplarının YK’da temsil edilebilmesinin kanuni alt yapısı oluşturulmuştur. YK ile yönetim kavramları arasındaki farkı ortaya koyan sistem hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, TK’da YK’nın profesyonelliğine ilişkin çeşitli hükümler yer almaktadır: üyelik için pay sahibi olmanın gerekmemesi, üyelerin belli bir kısmının yüksek öğrenim görmüş bulunması, oyda imtiyaz sayısının aşılmasının kurumlaşma açısından şart tutulması gibi.

F.Genel Kurul (GK)

Yeni TTK ile, GK’nın münhasıran yetkili olduğu ve devredemeyeceği nitelikteki yetkileri toplu halde gösterilmiştir. Bu yetkilere işaret edilirken özellikle halka açık AŞ’lere ilişkin sermayenin artırılması, menkul kıymet çıkarılması gibi istisnalara yer verilmiştir. GK’yı toplantıya çağırmaya yetkili olanlar yeniden düzenlenmiş, yetkililer arasından denetçi doğal olarak çıkarılmış ve azlığın çağrı yetkisi onun lehine kesin sürelere bağlanmıştır. Ayrıca, GK toplantılarının toplantı başkanlığı tarafından yönetimine ilişkin bir iç tüzüğün AŞ tarafından düzenlenmesi zorunluluğuna yer verilmiştir.

G.Sermaye Artırımı

Yeni TTK, AŞ’de sermaye artırımını, bir taraftan bilinen yöntemleri, yeni açılımlarla geliştirmiş, diğer taraftan da bu kurumu yeni türlerle zenginleştirmiştir. Bilinen sermaye artırımı türlerine esas sermayenin artırılması yanında, kayıtlı sermaye sisteminde sermaye artırımının eklenmesi ve iç kaynaklardan sermaye artırımının kanuni düzenlemeye kavuşturulması yeni açılımlardır. Şarta bağlı sermaye artırımı ise yeni bir konsepttir.

Şarta bağlı sermaye artırımında, sermaye ne YK ne GK kararı ile artırılacak ne de artırılan sermaye belirli kişiler tarafından taahhüt edilecektir. Sermaye artırımının dayanağı, bir esas hükmüdür ve bu hüküm aynı zamanda sermayenin nasıl, hangi tutarda, hangi süreler içinde gerçekleşeceğini gösterir.

H.Sorumluluk

Yeni TTK, AŞ’lerde çeşitli işlem, karar, beyan veya hazırlanan belgelerden doğan hukuki ve cezai sorumluluğu düzenlemektedir.

Yeni TTK kapsamında hukuki sorumluluk; (i) belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olmasından doğan sorumluluk, (ii) sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi, (iii) Değer biçilmesinden sorumluluk, (iv) halktan para toplanmasından doğan sorumluluk, (v) kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu ve (vi) denetçinin sorumluluğu olmak üzere altı ayrı kategoriye ayrılmıştır.

3.LİMİTED ŞİRKET

Yeni TTK kapsamında, Limited Şirket (“Yeni LŞ”) birçok noktada mevcut TK’daki limited şirketten farklıdır.

Yeni LŞ, TK’nın aksine kolektif şirketten uzaklaşmış, adeta küçük ölçekli bir AŞ’ye benzemiştir. Sermaye en az 10,000 TL olarak belirlenmiş ve bir ortağın sadece bir sermaye payına sahip olabilmesi ilkesi kaldırılmış, bir ortağın birden fazla sermaye payına sahip olabileceği kabul edilmiştir.
Sermaye payının devrinde ve ispatında esneklik getirilmiş, ortakların sermaye payının devrini istedikleri gibi düzenleyebilecekleri ve şirket sözleşmesiyle devri kolaylaştırabilecekleri hükme bağlanmıştır.

A.Kuruluş

Yeni TTK ile, tek ortaklı LŞ’ye olanak tanınmış ve kuruluş süreci basitleştirilmiştir. Şirket sözleşmesinde öngörülmesi şartıyla sermaye payının alımı, önalımı ve geri alımı olanakları getirilmiştir. Bazı ortaklara veto ve üstün oy hakkı tanınmasının yolu açılarak, oy hakkının hesaplanmasında ve kar payının dağıtımında kanuni hükümlerden ayrılan düzenlemeler yapılabileceği öngörülmüştür.

B.Şirketin Finansal Gücü

Yeni LŞ’nin finansal gücü artırılarak alacaklılar ve ekonomi güçlendirilmiştir. Sermaye payının bir defada ödenmesi öngörülerek taksitlendirme kaldırılmıştır. Ayrıca, sermaye payının bedelinin tamamının bir defada ödenmesi sistemi geldiği için, temerrüt ve buna bağlı sonuçlar kaldırılmıştır. Dolayısıyla, temerrütün kaldırılmasına bağlı olarak ödenmeyen sermaye borcundan dolayı çıkarılan ortağın sermaye payının paraya çevrilmesinden doğan açık için seleflere başvurma kurumu kaldırılmaktadır.

Yeni TTK ile LŞ ortaklarına sağlanan en büyük güvence, küçük ölçekli LŞ’ler için özel standartlara ve diğer LŞ’ler için UFRS’ye göre hazırlanmış finansal tablolar ve bunların Uluslar arası Denetim Standartları’na göre denetlenmesi sistemini getirilmiş olmasıdır.

scroll to top