Yaklaşık bir yıl önce otomotiv yan sanayiinde ilginç bir gelişme yaşandı. Bayraktarlar Holding şirketlerinden Farba, Alman Odeloyu satın aldı. Farbanın cirosunun 34 milyon Euro, Odelonunkinin ise 203 milyon Euro olduğu düşülürse, küçüğün büyüğü satın aldığı bu örnek hayli sıra dışı. Grup şimdi Çinde gelecek üretime başlayacak bir fabrika kuruyor, NAFTA pazarına dönük planlar yapıyor ve 2015 yılında dünya pazarının yüzde 6-8ine denk düşecek şekilde 370 milyon Euro ciro hedefliyor.
Öykü bir yanıyla şaşırtıcı, bir yanıyla değil. 1960larda Fransız CIBIE firmasından otomotiv aydınlatması ile ilgili mümessillik alarak yola çıkan aile, son yıllarda önemli bir büyümeye imza attı. İnşaattan, turizme, araç bayiliklerinden, aydınlatma sistemlerine pek çok sektörde hareket eden Bayraktarlar Holding için otomotivin yeri her zaman başka oldu. Far, sinyal ve stop lambası gibi otomotiv aydınlatma ürünleri imal eden şirketin müşterileri arasında, yer alan markalardan bazıları Toyota, Ford, Renault, Volkswagen, Mercedes-Benz, BMW, Porsche, Audi.
1979 yılında kurulan Farbanın, gelişiminde önemli bir rol üstlenecek olan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Bayraktar (57) o yıl ABDden endüstri mühendisi olarak döndüğünde kendini işin başında buluyor. O günlerde iç talebin durma noktasına geldiğini söyleyen Bayraktar, Yurtdışına ne satarız kaygısıyla elimizde çantamız, o dönem üretimimizin yüzde 70ini ihraç ederek yaklaşık 5-6 milyon dolar gelir elde eder hale geldik diyor. Ardından, başarılı sırlarını sıralıyor: Doğru zamanda doğru yatırım yaptık, ekonomik kriz dönemlerinde fırsatı değerlendirdik, Ar-Geyi önemsedik. Bayraktar, altın kurallarını ise her dönemde kazandığını yine işe yatırmak olarak tarif ediyor.
Farbanın başarısının altında, 90lı yıllarda ürün geliştirmeden büyüyemeyeceğini anlayarak tasarıma yönelmesi, atikliği, teknolojiye ulaşmak için sermayenin mobilitesinin gücünü fark etmesi, sağlıklı ve dengeli büyümeye dikkat etmesi yatıyor. Bayraktar, Almanyada şirket alıp orayı da görünce en güçlü yanımızın esneklik ve sorunlar karşısında reaktif tavır gösterebilme yeteneği olduğunu anladım diyor ve devam ediyor: Doymuş Avrupa pazarında motive olmak güç, biz ise kendimizi ispat etmek için hâlâ çok istekliyiz.
Otomotiv yan sanayi sektöründe hızla değişen teknoloji, altyapıyı bu değişime ayak uyduracak şekilde güncellemeyi gerektiriyor. Farba üretime başladığında far yalnız bir metal gövde ve camdan oluşurken şimdi neredeyse tamamen plastik malzemeden üretiliyor. Bunun yanı sıra bugün de yepyeni bir teknolojiye geçiliyor. Ampulün devri kapanıyor, led dönemi başlıyor. Plastik ürünlerin ağırlık kazanması prizmalı camlardan, prizmasız şeffaf, kozmetik ve optik yanı güçlü ürünleri ortaya çıkarırken Türkiye araç üretimi de yeni bir döneme giriyor.
Dış pazara üretmek Türk şirketleri için daha mantıklı bir yönelime dönüşüyor. Küresel pazara çalışmanın kurallarının farklı olduğunu söyleyen Bayraktar, Biz de böylece daha yüksek adetlerde ve daha kaliteli üretmeye başladık. Bu pazarda hatanın bedeli çok ağırdı diyor.
2001 krizini de atlatmayı başaran Farba, hem teknolojiyi yakalayıp hem değişen müşteri taleplerine cevap vermeyi başarınca cesareti ve yeni başarılar için hevesi artıyor ve vizyonunu tekrar tanımlıyor: Dünya klasmanında bir imalatçı, otomotiv dış aydınlatma üreticisi olma. Şirket kurulduğu yıllarda Balkanların en büyük fabrikası nitelemesiyle manşetlere çıkarken bugün dünya klasmanında bir imalatçı olma yönünde hayli girişken ve kararlı. Odeloyu satın alması, bu açıdan önemli bir adım. Almanyada dört, Slovenyada bir fabrikası olan ve aynı zamanda led teknolojilerine 1996 yılında geçen Odelo Grup, Almanyadaki en üst sınıf araçlara üretim yapan bir şirket. Mercedes ağırlıklı olmak üzere BMW, Porsche, Audi, Volkswagen gibi markaların tedarikçisi ve aynı zamanda led üreten bir fabrikaya sahip.
Bayraktar, Türkiyede bulunan oto sanayiye bağımlı olarak çalışmanın daha sınırlı, daha düşük volümlü araçlarla ilgili taleplerle yetinmek zorunda kalmak demek olduğunu anlatıyor ve bu nedenle küresel bir şirket olma ihtiyacını hissettiklerini söylüyor. Kendimizi tanıtmamız ve anlatmamız çok zor oluyordu. Tanınır ve güvenilir olmamız, aynı zamanda teknolojiye daha çabuk ulaşmamız bizim için elzemdi. Odeloda bizi küresel bir pazara götürme ve teknolojiye erişme imkanını gördük diyor.
Odelo, tamamen Alman üreticilerin tedarikçisi olan bir şirketken bu satın alma ile iki yerel şirket bir anlamda küresel pazara çıkıyor. Alman oto sanayinin son yıllarda başarılı işler yaptığını ve gelişen pazarlarda özellikle Çinde paylarını artırdıklarını belirten Bayraktar, Mercedesin imalatçısı olarak onlardan aldığımız iş gereği Çinde fabrikamızı kurmaya başlayarak küreselleşme yolunda ilk ayağımızı attık diyor. Satın alma sırasında Alman araç üreticileriyle yapılan ticaret anlaşmalarında Farbanın özellikle Çin ve NAFTA bölgesinde olması için taahhütte bulunuluyor. NAFTA için henüz bir karar söz konusu değil fakat oradaki bir proje için Türkiye veya Çinde üretim yapılabileceği gündemler arasında.
Şirkette yaklaşık 500 işçiyle birlikte sayısı hızla artan 80in üzerinde mühendis ve teknisyen çalışıyor. Kendini geliştirmek için plan veya yol haritasında o yılın üretim tekniklerini en iyi şekilde uygulamayı benimseyen şirket tüm çalışanlarıyla birlikte sürdürülebilirlik için çabalıyor. Bunu yaparken de yol gösterici olarak KalDerin (Kalite Derneği) de Türkiyede uyguladığı EFQM Mükemmellik Modelini benimsiyor. Aynı zamanda bunu destekleyen, Toyotadan gelen basitleştirilmiş, kolaylaştırılmış üretim ve yönetim teknikleri anlamına gelen, Farbanın kendi adına tescil ettirdiği yalın mükemmellik modelini uyguluyor. EFQM Mükemmellik Modeli çalışmalarındaki hedefine 2011de Ulusal Kalite Başarı Ödülünü alarak ulaşan Farbanın gözü, 2015 yılında Avrupa büyük ödülünü almada. Çünkü böylelikle sesini Avrupada daha rahat duyurabilecek.
Artık bütün enerji Farba ve Odeloyu yeniden yapılandırma için harcanıyor; kademe kademe tek bir şirket ve tek bir prosese dönüştürme planı Avrupadaki araç üreticilerine tek şirket olarak teklif sunulurken şu ana kadar Audiden ve Mercedesten büyük bir projenin siparişi Türkiyede üretilmek üzere alındı. Bu işler aslında Odelo projeleri. Ama örneğin Farba olarak alınmış ve muhtemelen Slovenyada, Odelo tesisinde Renault için yapılacak üretim gibi işler de bulunuyor.
Bütün bu işler ciroyu hızlı büyütecek gibi gözüküyor. Farbanın 2011de 34 milyon Euro olan cirosunun 2015 itibariyle 110 milyon Euroya çıkacağı öngörülüyor. Odelonunki de eklendiğinde aydınlatma gurubu aynı yıl 370 milyon Euroya erişecek. Bu işlerle birlikte kapasite de büyüyor. Gebze Çayırovada ikinci fabrika kuruluş aşamasında ve üretime başlamak üzere. Şirketin yine Çayırova da elektronik alanında bir yatırımı var. Görünen o ki, Odelonun sağladığı sinerjiyle grup önümüzdeki süreçte adından daha fazla söz ettirecek.
(Fortune Turkey)