Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB),Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı ( TOSYÖV), Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (MEKSA) ve 20 bankanın ortaklığından oluşan KGF’nin ana amacı, KOBİ’lerin teminat yetersizliği nedeniyle finans kaynaklarına ulaşamama sorunun önüne geçebilmek…16 yılı aşkın süredir KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları finansman olanaklarına daha rahat ulaşabilmeleri amacıyla teminat desteği sağlayan KGF için, geçtiğimiz yıl önemli bir adım daha atıldı. Hazine Müsteşarlığı, 1 milyar TL ek fon yarattı. Bunun yanında, 20 banka ile imzalanan protokoller çerçevesinde başvuru ve cevap süreçleri de kısaldı. Amaç, büyüme ve gelişme potansiyeli olan şirketlerin finansman olanaklarından daha rahat yararlanabilmelerini sağlamak… Şirketler, Türkiye çapındaki 17 KGF ofisinin yanı sıra, anlaşmalı bankaların şubelerine giderek de başvuru yapabiliyor.
Teminat Vererek Kefil Oluyor
KGF, şirketlerin bankalardan kullanacakları krediler için kefalet sağlayan bir sistem. Bir anlamda kredi borçlarının belli bir bölümüne kefil oluyor. Böylece şirketler, yatırımlarının ve işletmelerinin finansmanında banka kredisine çok daha kolay ulaşabiliyor. Özellikle uzun vadeli kredi taleplerinde veya yeni kurulmuş şirketlerin ilk kredi kullanımlarında güçlü bir teminat gösterilmesi gerekiyor. Bunun yanında işini büyütmek veya yeni bir yatırım yapmak isteyen şirketlerin mevcut kredi limitlerinin artırılmasında da ek teminat sorunu ortaya çıkıyor. KGF bu noktada devreye girerek, KOBİ’lere verdiği kefalet ve üstlendiği risk ile şirketlerin daha çok banka kredisi kullanabilmesini sağlıyor. Aynı zamanda, uzun vadeli ve uygun maliyetli kredilerden, küçük şirketlerin de yararlanması mümkün hale geliyor. KGF bu özelliği ile bir anlamda girişimciliği de teşvik ediyor. Gençler ve kadınlar, bu anlamda önemli bir konuma sahip. Yenilikçi yatırımların gerçekleştirilmesi, ileri teknoloji içeren küçük girişimler, ihracatın desteklenmesi, istihdam artışı sağlayacak yatırımlar ve bölgesel kalkınma amaçlı yatırımlar da öncelikli sırada…
Sınırlama Yok
KGF kefaletinden çalışan sayısı 250’den az olan ve teminat sorunu çeken şirketler, esnaf ve sanatkarlar, tarımsal işletmeler, çiftçiler, yeni girişimciler yararlanabiliyor. İmalat sanayinin yanı sıra, hizmetler ve madencilik sektöründeki girişimcilerin talepleri de değerlendirmeye alınıyor. KGF, şirket ihtiyacına dönük her türlü kredi için kefalet veriyor. Kredi türü konusunda ise herhangi bir sınırlama bulunmuyor. Uzun vadeli bir yatırım kredisi olabileceği gibi, borçlu cari hesap şeklinde nakdi bir kredi ya da akreditif ve teminat mektubu gibi gayri nakdi bir kredi de kefalet kapsamında olabiliyor. KGF kapsamında; yeni iş kurma, mevcut tesisin genişletilmesi, hammadde temini, yeni teknoloji kullanımı, yeni iş yerine taşınma, nakit sıkıntısı, ihracat finansmanı, ithalat finansmanı, teminat mektubu amaçlı krediler, finansal kiralama, nakdi ve gayri nakdi krediler için başvuru alınıyor.
Başvuru Kolaylaştı
Bankalar ile imzalanan protokol sonrasında KGF’ye başvuru süreci de kolaylaştı. Artık başvuralar KGF ile anlaşması bulunan bankaların şubeleri üzerinden de alınabiliyor. Başvuru için ise şirketin çalıştığı bankaya giderek, KGF kefaletinden yararlanmak istendiğini bildirmesi ve dosyasının KGF’ye gönderilmesine onay verilmesi yeterli oluyor. Banka tarafından kredi başvurusu uygun bulunursa, kefalet talebi KGF’ye iletilerek 3 hafta içerisinde sonuçlandırılıyor.
Peki, başvurular nasıl değerlendiriliyor? KGF kefaletinden yararlanabilmenin ilk şartı; başvuran tarafın KOBİ, esnaf ve sanatkar, tarımsal işletme, çiftçi, kadın veya genç girişimci olması… Bu grubun dışında kalan başvurular değerlendirmeye alınmıyor. Kefaletinin kullanılacağı alanın da karlı ve “gerçekleştirilebilir iş” olması gerekiyor. Eğer yeni bir proje için kredi kefaleti talep edilecekse, başvuru sahibi şirketin projeyi yürütecek yönetim kadrosuna, beceriye ve mesleki deneyime sahip olması isteniyor. Kefalet sağlanacak projenin istihdam arttırmaya yönelik olması ve istihdamı koruması da değerlendirmeyi etkiliyor. Bunun yanında, projenin kabul edilebilir risk düzeyinde olması gerekiyor.